30 Mart 2015 Pazartesi

Yok aslında birbirmizden farkımız

Dün yazmıştım Seni Seviyorum, Mükemmelsin, Şimdi Değiş güzel oyun, kendinizden çok şey bulacağınız garanti deyu.

Bütün oyun boyunca salondan yükselen "ayyy evetttt" "kesinlikle doğru" "aynı ben/sen/biz" nidaları eşlik etti oyunculara. En çok gülünüp beğenilen ve alkışlanan sahneler de bu sahneler oldu.

Herkesin kendini bir yandan biricik, tek, eşsiz zannedip öte yandan herkesin birbirine bu kadar benzemesi, hem de taaaam 17 yıl önce yazılmış bir hikayede herkesin kendinden bir şeyler bulması eğlenceli bir şey aslında.

Bir taraftan pompalanan özgün olma, farklı olma, kendin olma düsturları içinde herkes, bunları olmak için ne kadar çabalarsa o kadar birbirine benziyor adeta. Haaa bir de söylemeden geçemeyeceğim, bir şeyi herkes yapıyor diye yapmamak kimseyi daha orijinal falan yapmıyor. Ben onlara ayrıca gülüyorum da bu ayrı bir yazının konusu olsun.

Bu nedenledir ki yok aslında birbirimizden farkımız demek istiyorum.

Farklı olmak o kadar iyi midir, benzer olmak o kadar kötü müdür ben bilmem, aklım ermez. Amaaa şunu söyleyebilirim, hani herkesin tuhaf bulduğu o küçücük şeyler var ya işte orijinal olan onlar. Hani, bende var diye söylemiyorum ama orijinal olmak istiyorsanız tuhaf olmanız gerekiyor bir nebze.

Tuhaf olmak adına da saçmalamayın ama yani, içinizden geliyorsa geliyordur. Gelmiyorsa kasmaya gerek yoktur. Aynı olmak o kadar da kötü değildir, ikizler falan ne kadar şirin mesela. Birbirinin tıpkısının aynısı ama yine de şirin.

Kendin ol yeter.

Büyük fikir insanı, düşünür Jennifer Lopez'den bir alıntıyla satırlarımı noktalamak isterim:  I'm real, waht you get is what you see.

bakanlık ünüteleriyle farkını ortaya koymuş

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder