25 Mart 2015 Çarşamba

Nasıl gidiyor?

Bana istediğiniz soruyu sorun, hiç korkmam. İlla bir cevabım vardır. Baktım çok zorlanıyorum bilmiyorum derim. "Bilmiyorum" dan güzel cevap var mı allasen!

Hele işimle ilgili gelirse soru zerre korkmam, bilmiyorsam da araştırır taraştırır öğrenirim. 

Lakiiiiin iş yerinde bir soru var ki, bende fatal error'e neden oluyor, zınk diye kalakalıyorum: "Nasıl gidiyor?"

Öğle yemeğinde, kahve molasında ya da benzer bir gayri resmi ortamda karşılaştığım bir iş arkadaşımdan geliyorsa bu soru, ben bittim a dostlar.  İşte bu soruya akıcı bir şekilde cevap verebilen insanları acaip kıskanıyorum.

Şu "small talk" denilen zımbırtı var ya, hani "resmi olmayan bir ortamda, çok fazla derine odaklanmadan yapılan kısa sohbetler" deyu. Havadan sudan konuşmak yani. Heh, işte bunu beceremiyorum. Tek kelimelik cevaplarla detaylı bir hava - su raporu arasında gidip geliyorum. Aslında gidip gelmiyorum, ya biri ya diğeri oluyor.

Biri bana "nasıl gidiyor" dediği zaman iki cevap ihtimalim var. Ya "iyi" diyorum ki pek iyi bir cevap değil. Sanki kestirip atıyormuşum gibi görünüyor olabilir. Soğuk nevale sanılıyor olabilirim.

İkinci olasılık ise hayat hikayemi anlatmaya başlamam. Hem de doğduğum günden itibaren. Sonra ilkokuldan başlayarak tüm eğitim - öğretim hayatım, tatil anılarım, hobilerim, fobilerim, vs vs. Bu da pek hoş olmuyor. Böyle bir densiz, bir kendini bilmez görünüyor olabilir.

Aslında ne soğuk nevaleyim ne de kendini bilmez, sadece iletişim kurma konusunda problemlerim olabilir. Doğaldır, hepimiz insanız.

Tamam, bugünkü derdim buydu, dağılabilirsiniz.

2 yorum:

  1. Ayni be ya de gec bence..Her seyi de dert etme kendine. Sonra gamli baykus derler:) Imza:Gonul abla

    YanıtlaSil