7 Aralık 2013 Cumartesi

Yaslı gittim şen geldim

Şaka şaka yas falan yok. Gittim ve geldim, Viyana'yı fethettim. İşte izlenimlerim, serbest çağrışım usulü:

* Hava çok soğuktu, buzzzz gibi. İnsanın saçı soğuktan beyazlar mı bilmiyorum ama benimki beyazladı. Yani o iki telin gitmeden önce siyah olduğuna eminim, döndüğümde ise nurtopu gibi iki beyaz saç telim daha vardı ve bence tek açıklaması soğuk. Aşağıdaki fotoyu ne kadar soğuk olduğunun kanıtı olsun diye çektim. Hayır yanlış görmüyorsunuz, kuşlar suyun üstünde yürüyor. Neden? Çünkü su buz tutmuş. Bu fotoyu sabahın köründe falan da çekmedim üstelik, saat 14 sularında Viyana Schonbrunn Sarayı'nın bahçesindeki havuz.


* Türkler her yerde. Bence Viyana'ya giden birinin sadece Türkçe bilmesi kafi. Nüfus 1,5 milyon, Türk nüfusu 165 bin. Yani 10 kişiden 1'i Türk. Yolunuzu kaybettiniz falansa, şöyle derin bir nefes alıp "Türkçe bilen var mı?" diye bağırın, yol tarif edecek en az bir kişi bulamazsanız ne olayım. Ayrıca Demel Pastanesi çalışanlarından Türk kızına da selamımı söyleyin, İstanbul'dan gelen abla derseniz beni hatırlar.

* Avrupa'da pek sevilmediğimiz malum, adamlar haklı. Acaip bir travmaya sebep olmuşuz. Aşağıdaki foto İmparatorluk Hazineleri müzesinde sergilenen imparatorluk tacı. Yarı küre formundaki bu tacın üstü 4 parçaya bölünmüş ve her birinde Avusturya İmparatorluk tacı ve kutsallığı ile ilgili bir sahne tasvir edilmiş. Peki bilin bakalım bu parçalardan biri neye ayrılmış? Türkleri yenmelerine. Adamların taçlarına bile girmişiz.


* Toplu taşıma süper, tamamen güven üstüne dayalı bir sistem var. Bileti alıyorsun ama hiç bir otobüs, metro, tren, tramvay binişinde bilet kontrolü yok. Ancaaaak ne kadar Avrupalı da olsalar metroya binince aynı bizim gibi kapının önüne yapışıp kalıyorlar, ortalara gitme onlarda da yok maalesef.

* Pahallı bir şehir, yemek, içmek, hediyelikler, müze girişleri pahallı. Magnet bile 5 euro diyeyim, hayal edin.

* Çok soğuk olduğunu söylemiştim ama yeteri kadar vurguladığımdan emin olmak için bir daha söylüyorum: çok soğuktu.

* Noel ve yeni yılın yaklaşması sebebiyle şehrin tüm meydanları ve saray bahçelerine "christmas market"ler kurulmuş ve her yer ışıl ışıl süslenmiş. Çok güzeldi. Bu marketlerde hediyelik eşyalar, yiyecek ve içecek satılıyordu. İçecek dediğim"punch" adını verdikleri, baharatlı sıcak şarap. Enfesti, hele soğukta bildiğin ilaç.

* Viyana ile ilgili değil, daha genel bir notum var. Katıldığım organizasyonda çeşitli ülkelerden bir çok kişiyle tanıştım. Özellikle iki Hollandalı, bir İngiliz ve bir Danimarkalı ile (fıkra gibi oldu burası) biraz daha fazla sohbet etme imkanı buldum. Türkiye'den geldiğimi duyunca istisnasız hepsi konuyu Gezi olaylarına getirdi. Hepsinin haberi var, duran adamı bile biliyorlar.

En çok aklımda kalan genel konular böyle, önümüzdeki günlerde daha detaylı, gezi programımı, önerilerimi, maceralarımı yazacağım.

Beni okumaya devam edin...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder