24 Aralık 2013 Salı

Can'lı hafta sonu

Yoğun bir hafta sonu geçirdiğim için bir kaç gündür buralara pek uğrayamadım. Çok güzel bir sebebim vardı. Çünkü hafta sonu Can'ımızla beraberdik. Hep beraber annemlerde buluştuk hafta sonu.

Bilmeyenler için Can benim biricik yeğenim. Şu anda 15 aylık kendisi.

Çok da yakışıklı bir şey, maşallah. Tip olarak hiç benzemiyoruz maalesef. Ancak bu hafta sonu makarnaya olan düşkünlüğünü görünce dedim ki "tamamdır, tipimiz benzemiyor olabilir ama bu makarna sevgisi tamamen genetik".

Şu sahneyi gözünüzde canlandırın ve abartıp abartmadığıma siz karar verin: mama sandalyesinde oturan Can, önünde annesi erişte yediriyor, annesi kaşığı doldurmuş, yeni lokmasını vermek için ağzındakinin bitmesini bekliyor, kaşık önünde, bu arada ben laf atınca bana cevap veriyor, Can'ın ağzındaki lokma bitmiş, yenisini almak için mama sandalyesinin üzerinde debelenip annesinin elindeki kaşığa ulaşmaya çalışıyor.

Yürüme olayını çözdüğünden beri yerinde duramıyor, sürekli bir hareket hali. Ortada duran herhangi bir şey varsa - bu şeyin ne olduğu önemli değil, sandalye olur, sehpa olur, ben olurum - etrafında fır dönüyor.

Herhangi bir nesne ilgisini çekiyorsa tamam, başka oyuncağa ne hacet. En son ilgisini çeken şey boyundan uzun bir fırça. Daha fırçayı taşıyamıyor ama elinden de bırakmıyor. Elindeki koca fırçayla kapıya takılıyor düşüyor, koltuğa takılıyor düşüyor, fırçanın kendisine takılıyor yine düşüyor. Yine de elinden bırakmıyor, almaya kalkarsan da basıyor yaygarayı.

Bir de çok titiz çocuk yav. Eline bir peçete ver, masaydı, sehpaydı, kapı, pervaz, yer nereyi bulursa silmeye başlıyor. Annesi çok rahat edecek vallahi.

Sadece annesinin değil teyzesinin de işini kolaylaştırıyor. İtiraf edelim, Can'ı çok seviyorum, bütün gün onunla bir sürü oyunlar falan oynarım ama iş işe geldi mi benden hayır yok. Tembellikten değil yahu cehaletten. Annesi diyor ki yemek yedir, yav kaşığı çok mu doldurdum, yok ağzına fazla mı soktum, boğazına mı kaçacak diye stres oluyorum.

Altını temizlemek keza, tamam bunda en fazla bezi iyi bağlayamam, sızdırır falan, banane annesi düşünsün, çamaşırları o yıkayacak. Asıl derdim başka. Can dünyanın en tatlı çocuğu da olsa b.k b.ktur ve aynı kokar. Annesi bana kızıyor, mis kokuyor falan diyor ama yok yaaa bildiğin b.k kokuyor. Öfff tamam kötü teyzeyim.

Koluna bacağına zarar verecem korkusuna kıyafetlerini de giydiremiyordum hiç. Bu sefer iş başa düştü. Allahım nasıl yardımcı oluyor, kazağını çıkartacağız şimdi diyorum, hop kollarını yukarı kaldırıyor; hadi bakalım hırkanı giyelim diyorum kolunu uzatıp hırkanın kolundan geçiriyor, şimdi sıra pantolonda diyorum bacağını uzatıyor. Kendisine hiç zarar vermeden kıyafetlerini değiştirdim.

Bu arada umarım çocuklar belli bir yaşa gelene kadar başlarına gelenleri hatırlamıyordur, ben hatırlamıyorum da ona güveniyorum, yoksa vay bana vaylar bana. Çünkü ben Can' ı şiddetli seviyorum. Nasıl oluyor bu derseniz şöyle ki, kucağıma alıp dertop edip, sıkıştırmak, mıncıklamak ve bu tip faaliyetler. Bir de en sevdiğim şey, kucağıma alıp döndürüp döndürüp sonra da yere bırakıp hacıyatmaz gibi sallanmasını izlemek. Sıkıştırmak neyse de şu hacıyatmaz olayını hatırlarsa pek hoşlanmayacak gibime geliyor. 

En büyük eğlencesi ise bulduğu eşyaları oradan oraya taşımak. Odadan bulduğu yastığı mutfağa, mutfaktan aldığı poşeti salona, salondan aldığı süs taşını banyoya, artık canı neyi nereye götürmek isterse hummalı bir taşıma faaliyeti.

Bu sabah annemle konuştuk, televizyonun kumandasını bulamıyoruz dedi. Buzdolabının içine bak dedim, daha ses çıkmadı, merak ediyorum buldular mı kumandayı.

3 yorum:

  1. Merak etme ona zarar vermene musade etmez kasigi bogszina kadar sokmaya kalkisirsan mesala sana o kssigi yedirir..:) su sevme tekniklerini gozden gecirmeni tavsiye (!) ediyorum yoksa( su z kusagi miydi ebeveynlerine helikopter denenl) oyle gokten iner duruma el atmak zorunda kalabilirim. Buarada bok boktur ama caninki lokumdur der seni cok sevdigimizi belirtir noktayi koyarim..

    YanıtlaSil
  2. Artık bu faaliyetlere alış artık.Bakarsın bir gün lazım olur.Sonra da sıkıntı çekmezsin.Alışınca bu işlerden zevk almaya da başlarsın belki.Yani bez değiştirmeye, giydirmeye, mama yedirmeye...Daha sonra banyosunu yaptırma,çamaşırlarını yıkamaya ,sonradan da ütülemeye...Belki bir gün bunları yapmak zorunda kalabilirsin.Prova olur şimdiden.Yeğeninle staj yapmış olursun.

    YanıtlaSil