15 Eylül 2013 Pazar

Macera dolu bir hafta sonu

Bu hafta sonu İzmir'deydim, malum sebep ten ötürü. Ancak bu sefer herkese sürpriz yaptım. Hafta içi anneme ve kardeşime gelemeyeceğimizi, bilet bulamadığımızı söyledim.

Beyimin hafta sonu şehir dışında bir düğüne katılması gerekiyordu ama ben çoktan biletimi hazırlamış gün sayıyordum. Kimsenin haberi yoktu. Fakat geçen hafta çok stresli geçti benim için. Ağzımdan kaçırıcam diye çok korktum ammavelakin kimseye bir şey hissettirmeden cuma akşamını ettim.

Uçağım cumartesi sabah 6:30' da idi. Yalnız ufak bir problem vardı. Bugüne kadarki tüm İzmir seyahatlerimizde kardeşimin beyi tarafından özenle havaalanından alınıp transferimiz yapılmıştı. Bu seferse iş başa düşmüştü.

Hafta içinde çeşitli internet araştırmaları ve İzmir'li arkadaşlarımla yaptığım istişareler sonucu güzergahı belirlemiştim. Havaalanından metroya binilecek, metrodan kardeşimin evine en yakın durakta inilecek ve taksi ile devam edilecekti. Araştırmalarım sonucu ineceğim durağı da tespit ettim ve cumartesi sabahı yola koyuldum.

Trene bindiğimde ineceğim durağı doğru belirlediğimden emin olmak istedim. Pek muhterem İzmir'liler bana yardımcı oldular, sağ olsunlar. Bir kişi bana yardımcı olmak için sabahın köründe arkadaşını arayıp adres sordu, arkadaşı uyuyormuş. Başka bir kızla da arkadaş olduk.

Hanım kızımız, İstanbul'a gelin gelecekmiş, ama daha önce İstanbul'u hiç görmemiş. Kurban bayramında kayınvalideleri İzmir'e gelecekmiş, beyaz eşyaları alacaklarmış, bayram dönüşünde ise birlikte döneceklermiş, hem de eşya getireceklermiş. İstanbul'u da böylece ilk defa görmüş olacakmış. Bu arada hanım kızımız İzmir'i seviyormuş ama bıkmış artık. İnsanları pek kötüymüş.

Yalnız belirtmek istiyorum. Tüm bu bilgi akışının öncesinde yol sormak dışında aramızda geçen tek konuşma şundan ibaretti:

hanım kız: Nereden geliyorsunuz?
ben: İstanbul.

Bazı insanların gerçekten dinlenilmeye ihtiyacı var.

Dönüşüm daha maceralıydı. Buradan yaşadığı şehrin metro sistemi, yolculuk süreleri hakkında bilgi sahibi olmayan bağzı İzmir vatandaşlarına seslenmek istiyorum: boş boş gezmeyin, bazen de keşif falan yapın.

Eğer tanıdığınız, torpiliniz varsa İzmir havaalanında bugüne ait güvenlik kayıtlarını bulun ve izleyin. Çok eğleneceksiniz. Beni fark etmemeniz mümkün değil.

Sonunda yıllardır yaptığım sporun somut bir faydasını gördüm. Trenden iner inmez bir depara başladım ki sormayın. Girişte güvenlik kuyruğunun en önüne geçmek için kullandığım ikna yeteneğimden benim bile haberim yoktu. Terminalin içinde deparım engelli koşuya dönüştü. İnsanlardan izin isteyecek ya da yolumu değiştirecek vaktim olmadığı için çantaların üstünden atlayarak koşuma devam ettim. Ama başardım. Boarding başladığında ben kapıdaydım.

Valla yazarken o anları baştan yaşadım, düşünmek bile beni yordu. İstirahate çekiliyorum.

2 yorum:

  1. biraz adrenalin her daim genç kalmayı sağlar..hem en kötü ihtimalle beyini arar sorunu çözerdik. biliyorsun onun böyle durumlarda uçağı bekletebilme gücü! var..:)))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. evet beyimi aradım, bensiz uçağa bile binemiyorsun dedi :)

      Sil