21 Nisan 2015 Salı

Otori'ye devam

Japonya'nın nasıl beni gizli gizli çağırdığını yazmıştım, tam buraya tıklayarak okuyabilirsiniz. Ben de bu çağrıya kulaklarımı tıkamıyorum, zihinsel olarak kendimi hazırlıyorum. Japon kültürünü daha iyi tanımak için çalışmalarım devam ediyor. Kısaca Otori maceralarına devam.

Serinin ikinci kitabını bitirdim: Grass for His Pillow.


İlk kitapta Takeo ve Kaede'yi zor isimli başka bir sürü karakterle birlikte bir karmaşanın ortasında bırakmıştık. Kötü adam öldü diye dünya bir anda daha güzel bir yer haline mi gelecekti, gelen gideni aratacak mıydı, Takeo ve Kaede'nin halleri nice olacaktı, ve başka bir sürü sorularla kapatmıştım son sayfayı.

İkinci kitapta, bu soruların bir kısmının yanıtlarını öğreniyoruz, ama elbette yeni sorular eskilerin yerini alıyor. Takeo ve Kaede hem ayrı düşmüşler hem de yeni koşullar içinde var olmak için kendi savaşlarını veriyor. Yanlarında ilk kitaptan hatırlaması zor isimli kahramanlarla ve yeni kahramanalar eşlik ediyor, elbette onların da isimleri yine zor.

Takeo ve Kaede geleneklere karşı koyup kendi kararlarının peşinden gidebilecek, kendi seçimlerini yaşayabilecekler mi? En önemlisi vuslata erebilecekler mi? Merak ediyorsanız cevaplar kitapta. Ben de söylerim söylemesine de sonra spoiler falan diye bozuk atanlar oluyor, kırılıyorum.

Serinin bu ikinci kitabında en beğendiğim şey Kaede'nin sessiz, uysal, korkak hallerinden sıyrılıp nasıl güçlü bir kadın kahramana dönüştüğünü izlemek oldu. Aslanım Kaede, bu erkeklere ezdirme kendini, hepsini dize getir.

Bu üçlemeden muhteşem bir film olur. Görselliği bir düşünsenize: kiraz ağaçları, karlı dağlar, savaş sahneleri, tapınaklar, seremoniler... Her şey bir sinema filmine çok uygun. Zaten yazarımızın sitesinden okuduğum kadarıyla film hakları daha ilk kitap yayınlanmadan Universal tarafından satın alınmış da hala senaryo yazma çalışmaları devam ediyormuş. İlk kitabın 2002 yılında yayımlandığını belirtmek isterim.

Hollywood uyuma!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder