21 Ocak 2015 Çarşamba

Kim normal ki?

Madem kişisel blog yazıyoruz, biraz daha kendimden bahsedeyim.

İşte insanların benimle ilgili tuhaf bulduğu bazı şeyler:

* Düşmekten çok korkarım. Aslında tam olarak düşmekten değil de düşerken dilimi ısırmaktan çok korkarım. Bu sebeple dik merdiven, buz tutmuş yol gibi tehlikeli zeminlerde yürürken ağzım sımsıkı kapalı, dilim mümkün olduğunca geride, üst damağıma yapışmış şekilde ilerlerim. Eeee ne de olsa en büyük hayali ünlü bir şarkıcı olmak isteyen kişinin eline bir fırsat geçtiğinde dilsiz dilsiz şarkı söylemesi zor olacaktır.

* Yürüyen merdivende önümde biri varsa nereye bakacağımı bilemez strese girerim. Düşünsenize, önünüzdeki bir kaç basamak yukarıdaysa dümdüz karşıya baktığınızda göz hizanızda ne olduğunu. dikizci diye yaftalanmak işten bile değil.

* Hem yavaş hem de yolun ortasından yürüyen insanlara uyuz olurum. Senin acelen olmayabilir, sallana sallana geziyor olabilirsin ama herkes senin gibi mi bakalım? Mesela benim gibi yürümekten ziyade sürekli koşturmaca halinde olan insanlar için azapsın. Neydi o laf, ya bir yol yap ya yoldan çekil miydi? Aman sadece yoldan çekilsen de kafidir, yol yapacam diye yorma kendini.

* Bir şey yiyorsam en sevdiğim kısmını sona bırakırım. Böylece tadı gerçekten damağımda kalır ve daha fazla yemek isterim. Sanki daha fazla yemeye ihtiyacım varmış gibi...

* İstatistik tutmaya bayılırım. Daha önce de bahsetmiştim hangi tarihte kaç litre benzini kaç liradan almışım, bu benzinle kaç km yol yapmışım, kaç tane kitap okumuşum, kilom, her ay nereye ne kadar harcamışım envayi çeşit istatistiğim vardır. Kendimi rakamlarla daha kolay ifade ediyorum. Böyle rakam takıntılı insanlara psikolojide bir şey diyorlardı?

* Her alışverişten sonra kredi kartı slipimi muhakkak ister sonrasında da saklarım, 5 yıl dolmadan atmam.

* Elbette ki faturalarımı itinayla saklarım. Tamam hepsini değil, ama giyisi, elektronik, mobilya faturalarını kesin saklarım. 2 yıl. Malum garanti süresi. Elektrik, su, doğal gaz konusuna hiç girmiyorum.

* Yürürken açık çöp kutularının yanından asla geçmem. Her an üstüme kedi zıplayabilir.

* Ne zaman olacağını bilmiyorum ama medeniyetin çökeceğine inanıyorum. Dünyanın sonu gelecek. Bu endişelerimi daha önce dile getirmiştim zaten. İç savaş mı olacak, bilim insanlarının çılgın deneylerinden biri mi ters gidecek, 3. Dünya Savaşı mı çıkacak bilmiyorum ama ilk çağlara döneceğiz. Kendimce hazırlık yapmaya çalışıyorum. Öncelik catering çalışmaları ama savunmaya da ihtiyacımız olacak.Ne yapacaz bilmiyorum.

Bir kalemde aklıma gelenler bunlar. Bence hepsi çok normal, hepsinin mantıklı bir sebebi var ama çoğu insan tuhaf buluyor işte.

2 yorum:

  1. Bi kaç da ben ekleme yapayım;

    1.) Gideceğin yolda herhangi bir tehlike varsa (sana göre aşırı tehlike durumu, yolu kullananan diğer insanların %90'ına göre "ne olacak ki") 2 saat bile uzatma pahasına değiştirirsin o yolu, gitmezsin oradan.
    2.) Herhangi bir şeyi kendi kendine imha olana kadar asla atmazsın.
    3.) Bi kere karar verirsen yapmayacağın herhangi bir şey yok, olamaz. Olmadığın herhangi bir şeyi olmak istememişsindir, ondan olmamışsındır :)
    4.) Her türlü senaryo için mutlaka başarıya ulaşacak önlemlerin vardır. Mesela eğer tüm dünya bir şekilde radyasyona maruz kalırsa bir sen hayatta kalacaksın. Kesin bir planın var, bize söylemiyosun.
    5.) Kelebek gibi uçar arı gibi sokarsın. Dostlara huzur düşmanlara korku salarsın ama sen aslında bizim küçük serçemizsin :)

    YanıtlaSil
  2. hahaha canımsın yaaaa, senin meşhur radyasyon teorin :)

    YanıtlaSil