4 Haziran 2014 Çarşamba

Alarm Alarm Alarm: Acil Durum!

Bu aralar beyimle bir diziye sardık: Revolution.

Dünyada bir anda elektrik gidiyor. Sonrası felaket. Hikaye elektriğin gitmesinden 15 sene sonrasında geçiyor ama sık sık geri dönüşlerle anlatılıyor.

Arabalar, trenler, gemiler hiç bir ulaşım aracı çalışmıyor. Ulaşım yürüyerek, atla, bisikletle sağlanabiliyor. Buharlı trenler falan müzelerden çıkartılıp yeniden iş görür hale getirilmeye çalışılıyor.

Telefon yok, iletişim yok.

İnsanlar karınlarını doyurmak için avlanmak, çiftçilik yapmak, balık tutmak zorunda.

Elektrik yok diyorum işte, günlük yaşamı hayal edin.

Elbette kaos, anarşi kol geziyor. Hükümetler düşmüş, devletler yıkılmış, düzen yok, yeni kurallarla yeni bir düzen kurulmaya çalışıyor. Elbette kötüler başrolde.

Henüz çok başındayız, elektrik neden gitti bilmiyoruz, söyleyenin kalbini kırar alnını karışlarım ona göre.

Dediğim gibi dizi bizi şu anda acaip sardı. Bakalım devamı nasıl olacak.

Ancak seyretmeye başladığımdan beri geceleri uyku yok bana. Her gece rüyamda birilerinin elinden kaçmaya, bir beladan kurtulmaya çalışıyorum.

Neyse, bütün bunlardan sonra karar verdim, acilen dövüş dersleri almamız gerekiyor. Dizide gördüğüm kadarıyla, bu şartlar altında hayatta kalanlar dövüşmeyi bilenler zira.

Bu fikrimi beyime açtım "Acaba hangisini öğrenmemiz gerek, karate mi judo mu aikido mu? Üstelik ne ateş yakmayı biliyoruz ne de su arıtmayı, biz nasıl hayatta kalacaz ki???" Elbette beni ciddiye almadı. Umarım gelecek günler beni değil de onu haklı çıkarır.

Ben tüm bu fikirlerle boğuşurken aklıma bir kaç yıl önce okuduğum bir kitap düştü: Acil Durum. Yazarı Neil Strauss. Kitabın ne hakkında olduğunu anlatmak için arka kapaktan alıntı yapıyorum "Vahşi köpeklerin saldırısına uğradınız... Okyanusun ortasında bir sandalda ya da ıssız bir adada aç susuz yalnız başınıza kaldınız... Kayboldunuz ve yönünüzü bulamıyorsunuz... Dağ başında tipiye yakalandınız... Bir izdihamın ortasında herkes birbirini eziyor... Bir soyguncu silahını size doğrulttu ya da yıkıcı bir deprem sırasında evinizde oturuyorsunuz... Ne mi olur? Eğer bu kitabı okumadıysanız büyük olasılıkla ölürsünüz..."

Ya işte böyle hayat kurtaran bir kitap.


Şaka bir yana enteresan bir kitaptı. Hatırladığım kadarıyla adam, bir gün sistemin çökmesinden ve kaos çıkmasından korkuyor. Aynı benim gibi öncelikle fiziksel güvenliğini sağlamak için savunma amaçlı dövüş öğrenmesi gerektiğine karar veriyor. Fakat sonra, sistemin çöktüğü bir ülkede fiziksel güvenliği sağlamanın yeterli olmayacağını düşünerek başka ülke vatandaşlığı almaya kadar uzanan bir maceraya girişiyor.

Kitabı okurken tüm dünyada elektriğin aynı anda kesilmesi senaryosu aklıma gelmemiş olsa da, savaş falan çıkarsa nasıl hayatta kalırım konularına kafa yormuşluğum vardır.

Yazarken fark ettim ki bir çok detayı unutmuşum, acilen bu kitabı yeniden okuyacağım. Beyim de dövüş sporları dersi almaya olmasa da en azından bu kitabı okumaya ikna oldu. Bakalım hele bir kitabı okusun belki başka konularda da fikirleri değişir, yoksa benim tek başıma ikimizi birden korumam güç olur.

Bu satıları okurken bıyık altından gülüp dalga geçenlere de bir çift lafım var: ya gerçekten bir gün elektirikler tümden kesilirse ne olacak? Son gülen iyi güler.

2 yorum:

  1. Son paragrafi yazarken sen kimleri aklindan gecirdin acaba:)? Imza: kisksis gulen takipci

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Buradan ifşa etmeme gerek yok kendilerini zira görünen o ki kendilerini çok iyi biliyor onlar.

      Sil