10 Kasım 2013 Pazar

Evimize CAN geldi

Bir önceki yazımda bahsettiğim oyun' la ilgili yorumlarımı yazacağım elbette ama arada gündemimize giren çok çok çok önemli bir konudan bahsetmem gerek.

Önemli konumuz Can. Benim sevgili yeğenim.

Bu hafta sonu kendisi teeeee İzmir'lerden kalktı, teyze ve eniştesini ziyarete geldi. En son Ramazan Bayramı'nda görmüştüm, yani 2 ay geçmiş. Nasıl da büyümüş.Yürümeye başlamış bir hafta önce, penguen styla. Bir kol da denge sağlamak için sürekli havada.

Tabi misafirimiz ağır olunca geçen haftanın önemli bir kısmı hazırlıklarla geçti. Hayatımda ilk defa yoğurt mayaladım. Yoğurt mayalama süreci kesinlikle bilimsellikten uzak, tamamen şansa bağlı, ne çıkarsa bahtıma olayı.

Kardeşimden tarif aldım, bu yoğurt nasıl mayalanacak diye. Şöyleymiş efendim, sütü ısıtacaksın öncelikle. E tamam kaç dereceye kadar ısıtacağım? Serçe parmağım yanmayacak kadar sıcak olacakmış. Böyle bir kriter olabilir mi? Neden serçe parmak da mesela baş parmak değil? Bu iki parmağın hassasiyet derecesi farkı bu kadar önemli mi yani? Eğer öyleyse benim serçe parmağımın acı eşiğiyle senin serçe parmağının acı eşiği farklılığı ne olacak?

Hem serçe ya da baş parmak "yanmama" kriteri tam olarak nedir yani? Mesela "ay ne güzel ılık ılık" mı diyeceğim, yoksa "oooohhhh sıcacıkmış" mı, yoksa "acı yok koçum, dayan bakalım" belki de şöyle okkalı bir küfür eşliğinde "yandım anam" kıvamı olması gerek.

Hiç aklıma yatmadı bu iş ama ısıttım sütü. Yok şu kadar maya koyacaksın, sonra yoğurt olmasını umduğun kabı sıcak tutmak için saracaksın. İyi de ne kadar saracağım. Ortam sıcaklığı x dereceyken iki tane polar battaniye gerekir de y dereceyken üç tane gerekir, kimsenin bu detayları düşündüğü yok.

Ondan sonracığıma, 4 saat sonra açıp bakacakmışım efendim, eğer yoğurt "böyle lımbır lımbırsa" olmuş demekmiş. Bir kere lımbır nedir yaa? Hadi lımbırın ne olduğu konusunda bir tahminde bulundum ama dört saat sonra açtığım yoğurt lımbır lımbır'dan ziyade lımbır lımbır lımbır lımbır geldi bana, yani sanki biraz fazla lımbır gibi. İnisiyatif kullanarak bir saat daha tutmaya karar verdim. Ama gece olmuş 12, gözümden uyku akıyor. Görev adamı beyim devreye girdi, saat kurdu falan unutmamak için, bir saat daha bekletip açtı yoğurdu.

Sonuç olarak yoğurt iyi olmuş, en azından yenebilecek bir şey olmuş ki Can'ımız afiyetle yedi. Yarasın kuzuma ama bir daha söylüyorum, evde yoğurt mayalanıp tutması - en azından sevgili kardeşimin tarifine göre - tamamen şansa bağlı. Bu tarifle her yoğurt denemesi başka bir şekilde sonuçlanır bence.

Neyse, Can ortalığı karıştıracak diye anne ve babası çok endişeliydi, kardeşim şöyle bir talimat verdi "evde kapı kolu seviyesinde kırılabilecek, dökülebilecek, zarar görebilecek ne varsa kaldır". Şöyle bir baktım ortalığa, salonda gördüğüm ve bu tarife uyan eşyaları kaldırdım. Bence olmuştu ama anne ve babası gelince benim evde hiç bir hazırlık yapmadığımı söylediler ve risk oluşturabilecek eşyaları gösterdiler. Amaaaaa benim uslu yeğenim hiç yaramazlık yapmadı, hiç bir şeyi karıştırmadı.

Aksine dün akşam biz yemek hazırlıklarındayken, o da eline bir havlu alıp dolapların dış yüzeylerini sildi, hızını alamadı yerleri silmeye başladı. Bu sabah da bulaşık makinesini birlikte boşlattık. İtiraf ediyorum, resmen çocuk işçi çalıştırdık.

Oyuncu, numaralarına yenilerini eklemiş, hayran bıraktı bizi kendisine yine. Hafta sonu hiç yetmedi ama sevmeye. Bir kere çok uyuyor bu çocuk, gündüz uyuyor, akşam erkenden uyuyor, doyamadım valla.

Bakalım bir daha ne zaman görebileceğim. Belki o zaman teyze demeye başlamış olur, tabi annesinin tembellik yapmayıp çalıştırması gerekiyor.

Can evimize can getirdi, geldiği gibi gitti. B.klu bezleri kaldı bize yadigar...

4 yorum:

  1. Sakla sen o bezleri bak sonra bokunu bile ararsin...:) Buarada evet istanbulda uyudu fakat izmire geldik hasta oldu yavru ve dun geceyi ben diyeyim baykus sen de yarasa misali gecirdik. Ayrica yogurt tarfimi sosyal medyada bi paylassam o pinarmis suttasmis yaptiklari yogurttan utanirlar..ole benim adim hidir kardesimin tarfiyle olan budurla olmaz bu isler..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. hahaha arıyorum valla, kıyamam kuzuma. yoğurt meselesine gelince, tarifine lafım yok benim derdim süreçle, yanlış anlaşılma olmasın :)

      Sil
  2. E ama ben hiç doyamadım Can'a. Bir saat bile göremedim. Yavru kuşum benim, İstanbul'un pis havası dokunmuştur. Ya da teyzesinin mayaladığı yoğurt :P Bilemedim.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ne yalan söyliim yoğurttan ben de şüphelenmedim değil :p

      Sil