20 Mart 2016 Pazar

Mutlu anlar

İçimiz karardı, ruhumuz daraldı. Evlerimizden çıkmaya korkar, rutinin normalliğini özler olduk. Her gün tanıdıklarımız kontrol etmekten, akşamlar ı "bugün de hayatta kaldım, sevdiğim herkes de hayatta" diye şükrederek bitirmekten vicdan azabı duyar olduk.

Böyle zamanlarda bizi daha iyi hissetiren sevdiklerimizle vakit geçirmeye daha fazla ihtiyacımız var. Bu anların değerini bilin.

HS, OKHOK ve bendenizden oluşan konsey toplantımızı gerçekleştirdik geçtiğimiz günlerde.

Yine derin mevzulara daldık ama en önemli iki konumuz hayat bizi neden yoruyor ve OKHOK'un emeklilik birikimlerini nasıl yeriz oldu.

OKHOK'un emeklilik birikimlerini neden yediğimiz ise ayrı bir konu. Şimdi burada anlatıp laf taşır gibi olmayayım, kendisi uygun görürse anlatır.

HS'nin bu blog'u pek iplemediği de ortaya çıktı. Paraşütün ipini kim bağlar konusunu daha önceden masaya yatırmış olduğumuzdan dolayı ipimi neden kendim bağladığımı okumaya gerek görmemiş. İplemiyormuş beni öyle diyor. Sarışınlığına verdim geçtim.

Ama gecenin yıldızı kesinlikle OHKOK'tu.

Önce sosyal medya ortamlarındaki yeni stratejisiyle gönlümüzü fethetti: "Atara atar, gidere gider, like'a like'la cevap ver". Dilerim bu tutumunu sanal olmayan dünyada da aynı kararlılıkla sürdürür.

Ardından hayatına dair bir tespitiyle içimizi kan ağlattı: "Mutlu olduğum anları çıkar, kalan hayatım b.k gibi" Vah yavrum yaaa, halbuki biz dünyanın geri kalanı, özellikle de mutlu olduğumuz anların dışındaki anlarda keyiften geberiyoruz. Çünkü hepimiz mazoşistiz.

Ya bak valla diyorum insanın böyle arkadaşları olduğu sürece başka eğlenceye gerek var mı? Varlığınız, bana verdiğiniz mutlu anlar için teşekkür ederim. Daha uzun yıllar, böyle manasız şeylerle mutlu olmaya devam edelim.

2 yorum:

  1. Sosyal medya ortamlarını stratejik olmaya değer bulmuyorum şekerim. Atara atar, gidere gider, like'a like'la cevap ver gerçek hayat tutumumdur. Burdan da söyleyeyim de sonra yok ben duymadım, vay ben bilmiyodum vs vs şeyolmasın.

    YanıtlaSil