29 Nisan 2014 Salı

Roma - 1. gün 3. bölüm

Ben böyle bir günü 3 parçada yazarsam bu Roma seyahati bitmez, ama napalım. Seçmeme rağmen yazacak çok şey var.

Dün Vatikan Müzeleri ve Sistine Şapeli ziyaretimizi yazmıştım. Sanat falan güzel de insan acıkıyor yahu. Yine meydana nazır kafelerden birinde Dolce Vita keyfi yaptık.

Karnımızı doyurduktan sonra günün ikinci durağı Castel Sant'Angelo'ya yollandık. Ancak sabahki erken uçuşumuz sebebiyle geceden kalan uykusuzluk ve Vatikan'daki 3 saatlik turun bizi hayli yormuş olması nedeniyle bu kaleyi oldukça hızlı gezdik. Güzel bir manzarası olan büyük bir kale.  Manzara dışında aklımda kalan pek bir şey yok. Ama kale manzaralı selfie'mizi sizinle de paylaşayım.


Günün finalini ise Alfredo Fettucini'nin mucidi Alfredo Restoran'da yaptık. Benim gibi bir makarna hastasının (bıraksam her gün makarna yerim, yine bıkmam) teeee Roma'lara gidip de Alfredo'ya gitmemesi eşyanın tabiatına aykırı.

Gitmeden önce rezervasyon da yaptırmıştım zaten. Rezervasyon saatimizden yarım saat kadar erken gittiğimiz restoranda bizden başka kimse yoktu, ama yarım saat sonra dolmaya başladı.

Duvarlarda yüzlerce çerçevede, değişik ülkelerden ünlü şahsiyetlerin resimleri, imzaları. Ben de bir imza bırakmak isterdim, lakin talep gelmedi.

Türkiye'den bir imza vardı ama. Uzaktan görebildim, tam emin olamadım fakat imzadaki ismi Fuat Köprülü gibi okudum. Gerçi şimdi emin değilim, ama giden olursa baksın bana da söylerse sevinirim.


Ben tabii ki de fettucini yedim, internette yazan her şey doğru, gerçekten ağır bir lezzet. Yarısını yiyebildim. Zaten yorgunluktan da yemeğin hakkını tam veremedik.

Otele dönerken birer dondurma yiyelim dedik. Resmen kazıklandık. Hayatımın en pahallı dondurmasını yedim sanırım. Napalım, turistin kaderi bu. Ama dondurma güzeldi be ya.

Yorgun ama karnımız tok bir şekilde ilk günümüzü noktaladık. Bu arada belirtmeden geçemiycem adım sayım 26.000 küsürdü.

Arkası yarın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder