8 Ekim 2013 Salı

Neden yazıyorum? Türk milletini en iyi şekilde temsil etmek için...

Şu anda aklıma yazacak hiç bir şey gelmiyor, tamamen mahalle baskısından dolayı çiziktirmeye çalışıyorum.

Sevgili kardeşim teeee İzmir'lerden beni denetliyor, üç gün yazmasam hemen hesap soruyor "Neden yeni yazı yok?"

Gerçi böyle iyi niyetle hesap sorma girişimleri sırasında bazen sobeleniyor da. Bugün mesela telefonda konuşuyoruz, "Neden yazmıyorsun, neredeyse bir hafta oldu?" diye sordu. Hehhehe hemen cevabı yapıştırdım tabi, "Dün yazdım, demek ki bakmıyorsun bolg'a" diye.

Yaaa  işte insan böyle yakalanıverir bir anda.

Aslında gerçekten çok yoğun bir programım var, akşam işten 7 civarı geliyorum, saat 12 civarı da yatmam lazım yoksa uykumu alamıyorum. Hepi topu 5 saatçik kalıyor bana.

Haftada 3 akşam spora gidiyorum, bir akşam da Hürremim var, zinhar kaçırmam. E her akşam patlatmam gereken şekerler, kurtarmam gereken hayvanlar ve çözmem gereken cinayet vakaları var, feysbuk sağ olsun.

Bunun dışında beyim sağ olsun, sohbet etmeyi pek sever. Hafta sonu gazetelerini okumayı çok severim, gazetelerden ziyade ekleri. İki gün hafta sonu zaten hiç bir şeye yetmiyor, gazeteler de illa hafta içine sarkıyor. Kitap okunacak, dergi karıştırılacak, arada Home Tv'ydi, Dizimax'dı televizyonu da boş bırakmamak lazım.

E hafta sonu da geldi miydi, azıcık sosyalleş, azıcık aktivite yap, evle ilgilen derken zaman nasıl geçiyor zaten anlamıyorum.

Gördüğünüz gibi program çok yoğun.

Peki bu kadar hengamede blog mu eksikti, neden kendine iş çıkartıyorsun diye merak ediyorsanız (inşallah ediyorsunuzdur) hemen yanıtlayayım.

5-6 sene önce yüksek lisans yaparken bir hafta sonu bir arkadaşımla buluştuk kahvaltı için. Sonra bu arkadaşımın arkadaşı olan bir çift de katıldı bize; kadın Türk, adam Alman. Sohbete başladık hep beraber, derken Alman beyefendi bana "Eeee neler yapıyorsun?" diye sordu. "xxx firmasında çalışıyorum" cevabını verdim. "Yok, onu kastetmiyorum, iş dışında neler yapıyorsun, hobi gibi mesela" diye ısrarla beni köşeye sıkıştırmaya çalıştı.

"Hııı, bu aralar pek boş vaktim olmuyor, yüksek lisans yaptığım için, hafatada iki gün okul, kalan günlerde ödevdi, projeydi doluyor. İşte böyle vakit yaratabildiğim zamanlarda arkadaşlarımı görmeye çalışıyorum, bir de sinemaya falan gitmeye çalışıyorum" diye durumu kurtardım.

Sonra dedim ki kendi kendime, yav iyi ki bu yüksek lisans olayına girişmişim, yoksa ne yanıt verecektim? Bir yerde milletimizi temsil etmenin sorumluluğunu taşıyordum yani. Türkler hakkında "Aman da hiç bir faaliyetleri yok, ot gibi yaşıyorlar" diye düşünülmesine sebep olmak vardı işin ucunda, neyse milli gururumuzu kurtardım çok şükür.

İşte, yüksek lisanstan mezun olduğum günden beri bende bir dert bir tasa. Yine bir gün böyle biri ile sohbet etmek durumunda kalırsam, bana da neler yaptığımı soracak olursa ben ne yanıt veririm diye düşün düşün dur.

Resim yapayım dedim bir ara. Böyle havalı da olurdu hani sordukları zaman, "Resimle uğraşıyorum, yakında bir sergi açılışım olacak, beklerim" derdim. Sonra aklıma ilkokulu dereceyle bitiremememin sebebinin resim dersi notlarım olduğu geldi, hiç denemeden vazgeçtim.

Resim olmuyor bari heykel yapayım dedim. Hem üniversitede seçmeli ders olarak seramik dersi almıştım, biraz altyapı var yani. Üstüne üstlük okuldan mezun olduktan sonra bir kaç sene de seramik kursuna gitmişliğim vardı. Sonra aklıma geldi, ben kursa giderken böyle desen çalışmasıydı, sepet örmekti falan ince işler yapılması gerektiğinde becermezdim, benim işlerin yarısını hoca yapardı. Anladım ki o da olmaz.

Müzikle uğraşayım dedim, kimse benimle beraber müzikle uğraşmak istemedi. Hatta bir arkadaşımın kardeşi gitar dersleri alıyordu, pratik yapmak için o çalarken söyleyecek soliste ihtiyacı vardı. Ev ahalisi bir iki destek vermiş ama sıkılmış. Bizimki çaresiz. "Aaaa ben seve seve yardımcı olurum" dedim. Bir iki denemeden sonra kibarca gitar çalışmasının o kadar da elzem olmadığı mealinde laflar söyledi, o iş de rafa kalktı. Kendi kendine ayna karşısında ya da mutfakta falan şarkı söylemeye de tam olarak hobi denemez.

Netekim baktım ki benim hobim bir sanat icra etmek olamayacak, bari yazayım dedim. Bir gün birisi bana sorarsa neler yapıyorsun diye, gururla "blog yazıyorum" diyeceğim.

Allahım inşallah bir gün birisi sorar.

2 yorum:

  1. milli gururlarımız hep sporculardan çıkacak değil ya, işte senin gibi bloggerlar da pekala olabilirler.. imza:kim olsa beğenirsin:)

    YanıtlaSil