31 Temmuz 2013 Çarşamba

Ben çok empatik bir insanım!

Başlığı okuyan bir kesimin yüzünde müstehzi bir gülümsemeyle "hadi canım ordan" dediğini duyar gibiyim. Ama yargılamadan önce bir dinle, bir oku, bir anlamaya çalış. (işte empatinin zirvesi)

TDK Güncel Türkçe Sözlüğü'nden empatik kelimesinin anlamını buraya yazıp olaya bilimsel bir hava katmak istedim. Sözlükte böyle bir kelime yokmuş! O zaman, empati yeteneği güçlü lan insanlara empatik denir deyip geçelim. Gördüğünüz gibi kelimeleri sadece tüketmiyorum, üretiyorum da.

Empati kelimesi ise şöyle tanımlanıyor sözlükte: duygudaşlık. Vikipedi ise empatiyi "... bir başkasının duygularını, içinde bulunduğu durum ya da davranışlarındaki motivasyonu anlamak ve içselleştirmek demektir. Kendi duygularını başka nesnelere yansıtmak anlamında da kullanılır." olarak açıklıyor.

Yani kendini başkasının yerine koymak. O zaman ben de diyorum ki "eğer empati kendini başkasının yerine koymaksa en büyük empatik benim" (bak siyasete de girdik, gerçekten bazen bu blog kontrolümden çıkıyor)

"Bağzı" insanlar bana asabi der, aslında olay şöyle gelişir: birisi bir şey yapar, içimden "ben olsam böyle mi yapardım?" derim, cevap çoğu zaman hayırdır. "Peki ben ne zaman böyle yapardım?" diye sorarım kendime. "Karşımdakine gıcıklık yapmak istediğim zaman."

İşte tam o anda sirenler çalmaya başlar, sinirlenirim. "Hımmm demek beni gıcık etmek istiyorsun, gör bakalım gıcıklık nasıl yapılırmış" deyip savaş baltalarımı çıkartırım.

Ne oldu? Empati yaptım. Acaba bu terimi icat eden kişi kullanım alanını bu şekilde genişlettiğimi görse neler hissederdi? Bak yine empati yapmaya başladım, dikkat.

Hani iletişimin temeli empatiydi? Emapti kurmak için ne kadar çabalasam da bir şeyler yanlış gidiyor. Genelde sorunlara yaklaşımım "ortada bir sorun varsa kesinlikle benden kaynaklanmıyordur" çerçevesinde olsa da bi durdum. Emapatik olduğum kadar özeleştirelimdir de. (bu da sözlükte yoktu, Türk diline armağan olsun) Acaba bir şeyleri yanlış yapıyor olabilir miydim? Bu konuda bir adım atmaya karar verdim. Tabii ki duygusal zekamı geliştirecektim. Ama nereden başlayacaktım?

Bu dünya engin bir deniz. Bir de kötü örneklere denk gelip olaydan tamamen soğumak da var, çok dikkatli olmam lazımdı. Daniel Goleman ile başladım, kitabın adı Duygusal Zeka. Kendisi bu kitabı teee 1995' te yazmış. Aslında kitapta kendi düşüncelerine ve yorumlarına pek yer vermemiş, genel olarak bu konu hakkında yapılan çeşitli çalışma ve deneyleri derleyip toplamış.



Kitapta öncelikle "Allahım neden böyle davrandım ki" diyerek pişman olduğumuz durumları beynimizin çalışma prensipleriyle açıklıyor. Bu bölümden çıkarımım şu ki her şey solak olmam yüzünden. Çünkü duygusal tepkilerimizin kaynağı sağ frontal lob'ken bunları dizginleyen bölüm sol frontal lob'muş. E ben solak olduğuma göre beynimin sağ tarafı daha çok gelişmiş. Genetiğim bile bana karşı, işim çok zor.

Tam bu noktada "ben de solağım, hiç öyle davranmıyorum" diyen olursa kalbini kırarım. Gelişmeye çalışıyoruz şurda, azıcık takdir edin.

Kitabın devamında duygusal zekayı etkileyen faktörler, nelerden etkilendiği, faydaları, nasıl geliştirilebileceği gibi konular hakkında bilgi veriyor. Ayrıca hem anne-babalara duygusal dengesi sağlıklı çocuklar yetiştirmek için yol gösteriyor hem de yetişkinlere öğrenilmiş duygusal deneyimleri değiştirebilmeleri için. Kitabın bir kısmı bize pek hitap etmiyor, zira Amerikan okullarında duygusal okur yazarlık eğitiminin konması konusunda görüşler içeriyor.

Kitapta bugüne kadar duymadığımız bir şey yok. Ama bildiğimiz bazı şeyleri akademik çalışmalarla desteklenmiş şekilde sunduğu için bilinç ve farkındalık seviyesini arttırıyor. İlgilenenlere duyurulur.

2 yorum:

  1. Empati konusunu bu kadar önemsemeni takdirle karşılıyorum ama "ben olsam bunu karşımdakini sinir etmek için yapardım" kısmına gelince birden pek empatik olmasan hayat bizim için daha kolay olacak gibi geldi birden. Yani sen olsan o hareketi bizi gıcık etmek için yapıyor olabilirsin ama belki biz o hareketi seni gıcık etmek için değil de mesela seni ne kadar sevdiğimizi göstermek yapıyor olabiliriz. Yani tam tersi şekilde düşünüp davranıyor olabiliriz. Bu durumda sen empatik olmaktan çıkıp antipatik olabilirsin. Yani empatiye bakış açın ve kullanım şeklin benim için de sürpriz oldu. Biraz panik yapmış da olabilirim. Bilmiyorum...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sakin ol sampiyon. Korkma. Her sey kontrol altinda ;)

      Sil