23 Eylül 2016 Cuma

Samos Plajları 1. Bölüm

Samos'a varıp otelimize de yerleştikten sonra vakit kaybetmeden gezmeye başlamak lazım çünkü gidilecek çok plaj var.

Pythagorion'un içinde Pisagor heykelinin arka kısmında çok da büyük olmayan bir plaj var. Biz ilk gün, yol yorgunluğuyla kendimizi bu plajda yer alan restoranlardan birinde yemeye verip sonra da şezlonglara serildiysek de sonraki günlerimizi adanın dört bir tarafındaki plajları tek tek teftiş ederek geçirdik.

İşte gittiğimiz plajlar:

Livadaki Beach:
Adanın kuzeydoğusunda yer alan bu plajdaki palmiyeler olsun, denizin rengi olsun, gidiş yolu olsun size kendinizi uzuuuun bir yolculuktan sonra Hawaii'ye varmış gibi hissettirecek.

tüm gezgin kadınlara da buradan selam olsun

Resimden de görüleceği gibi denize uzanan dağların yapısı bu koyu adeta göl haline getirmiş. Sakin, dalgasız bir deniz. Ama serin. Ve girişte oldukça uzun bir mesafe sığ.

Anayoldan ayrıldığınız noktaya kadar yol tek gidiş geliş olsa da asfalt, bu nedenle rahat denebilir. Ancak anayoldan ayrılıp gitmeniz gereken yaklaşık bir 3 km var ki teker patlatır. Bizimki patlamadı şükür ama gerçekten çok bozuk bir yol, çok dikkatli gitmeniz gerekiyor. Ancaaak son virajı da dönüp karşınızdaki manzarayı gördüğünüzde iyi ki gelmişim diyeceksiniz kesinlikle.

Tsamadou Beach:
Samos'ta denizin rengi her yerde çok güzeldi ama hayatımda gördüğüm en güzel renkli deniz kesinlikle buradaydı. Adanın kuzeyinde, Kokkari'nin ilerisinde yer alıyor bu plaj. Aracı yukarıda bırakıp koya adını veren çam ağaçlarının altından merdivenlerle koya inmeniz gerekiyor.

O merdivenlerin manzarası ayrı güzel:


Plajın görüntüsü apayrı güzel:


Yalnız bu koyun sağ tarafının çıplaklar plajı olarak ayrıldığını belki bilmek istersiniz.

Lemonakia Beach:
Tsamadou'nun komşu koyu olan bu koya ise zeytin ağaçlarının arasından iniliyor:

Ve aşağıda güzel bir deniz sizi bekliyor. Bu koyda biri mavi şemsiyeli diğeri turuncu şemsiyeli olmak üzere iki plaj var. Biz turuncu şemsiyeli olana gittik ve ilk defa bir Yunan adasında şezlong-şemsiye ücreti verdik. Çok dokundu ne yalan söyliim, plajı protesto edip hiç bir şey yiyip içmedim. Sonradan gittiğimiz iki farklı plajda daha aynı şey başımıza geldi, ama bu gururumu oralarda sürdüremedim maalesef, hava çok sıcaktı ve açlık/susuzluk kötü bir şey.

Kokkari Beach:
Kokkari'yi konaklama yapmayı planladığımız şehirlerden biri olarak hatırlarsanız. Hah işte Lemonakia Koyu'nun komşusu olan bu plaj da o Kokkari'nin uzuuuun sahili oluyor.


Çamlar, zeytin ağaçları, palmiylerle donanmış koyları gördükten sonra böyle uzuuuun bir plaj bize çok da sevimli gelmedi ama Kokkari'de konaklayanlar için oldukça cazip bir plaj olabilir burası. Deniz yine berrak, ama biz gittiğimizde biraz dalgalıydı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder