12 Mayıs 2014 Pazartesi

Aşk bir nedir?

Oldukça uzun zaman oldu kitap yazmayalı.

Baktım şimdi, 1, 5 ay olmuş yahu. Bu süre zarfında 4 tane bitirdim halbuki, beşinci de bitmek üzere.

Şu anda sonuncusunu okumakta olduğum kitap bir üçleme, onu bir dahaki sefere yazarım. Araya girense Ahmet Ümit. Yılbaşında karar vermiştim ya bu seneyi Ahmet Ümit yılı ilan ediyorum diye. Bir başka kitabını okudum: "Aşk Köpekliktir"

Hikaye kitabı, adından belli olduğu üzere öyküler aşk üzerine. Tüm hikayelerin dili oldukça akıcı, çok kolay okunuyor. Yazar, aşkın arızalı hallerini çok iyi tespit etmiş ve kaleme almış.

Ancak daha önce de söylemiştim, hikaye okumak pek benim kalemim değil. Nedendir bilmem, içine giremiyorum. Tam ben konsantre oluyorum, kendimi kahramanın yerine koyacam, hop bitiveriyor.

Sorun hikayede değil, bende...

Bir de bu seferki öyküler aşk üstüne olunca konu da açmadı beni. Hepsi de mutsuz, depresif, takıntılı aşıklar.

Benim bir kitap, film, oyun, resim ya da herhangi bir sanat eserini beğenimi belirleyen en önemli faktör kendimi ne kadar özdeşleştirebildiğim. Bu hikayelerdeki kahramanların hiç biriyle kendimi arasında bir bağ kuramadım. Belki umutsuz bir aşkın baş kahramanı olsaydım, şimdi bambaşka satırlar yazıyor olacaktım, kim bilir...

Bir de bir laf vardı: bakarsan bağ olur, bakmazsan dağ olur, kavuşamazsan aşk olur diye. Tam olarak böyle ifade edilmiş olmasa da ana fikri aldınız sanırım. Ben kavuşmuşum çok şükür, darısı kavuşamayanların başına.

Aşkın hepsi de arıza olan değişik hallerinin anlatıldığı 10 öyküden benim ilgimi en çok çeken Aşk Bir Ütopyadır isimli hikayeydi. Adından da anlaşılacağı üzere, uzak gelecekte geçen bu öyküde beğendiğim şey aşkın gelecek halinin anlatımından ziyade (ki okuduklarımın bugünkülerden hiç bir farkı olmadığını söyleyebilirim) uzak gelecekteki İstanbul tasviri oldu.

Gerçi ben ütopyalardan ziyade distopyaları severim. Bunun söyleyerek de bu hikayelerde anlatılan psikopat aşıklara hiç de uzak olmadığımı göstermiş oldum sanırım. Beni açmadı falan derken bir anda istemem yan cebime koya mı döndü ne oldu?

En uzun ve okuyucuda en fazla merak uyandıran hikaye ise, kitaba da ismini veren Aşk Köpekliktir isimli öykü. Kurgusu başarılı, sonu nereye gidecek acaba diyerek heyecanla okunuyor.

Ben yine de Ahmet Ümit'in sürekli polisiye yazmasını tercih ederim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder