20 Ekim 2015 Salı

Özgüvenmek ya da güvenmemek

Özgüven muhteşem bir şey.

Herkeste olmalı. Eksikliğinin getirdiği kendinden memnun olmama hali yarattığı değersizlik duygusuyla insanı intihara bile sürükleyebilir. Allah korusun, mevlam esirgesin, dağlara taşlara...

Ben şahsen yıllardır geliştirmeye çalışıyorum.

Lakin temeli olmalı. Sınırlarının, yeteneklerinin, becerilerinin farkında olmalısın. Gerçekçi olmalısın. Cahil cesareti ile sınırı iyi çizmek gerekir. Öyle küçük dağları ben yarattım aşamasına geçtiğin an da millet arkandan nanik yapar durur ruhun bile duymaz.

Malum ses yarışmasını izliyorum da, oradan aklıma geliverdi. Yarışmacılar sahne almadan önce ufak röportajları yayınlanıyor ya, hanım kızımız soruyor: "Neden katıldın?" El cevap: "Çünkü arkadaşlarım / eşim dostum / annem babam çok güzel sesim olduğunu söylüyor."

Bacım bak sana dost tavsiyesi: tez zamanda o arkadaşları tarihin tozlu sayfalarına bırak, o kocayı terk et, bir de aç ata sözleri ve deyimler sözlüğünü "kuzguna yavrusu anka kuşu görünür" ne demek iyicene oku.

Arkadaş arkadaşa bunu yapar mı len! O koca da yarın öbür gün seni ortada bırakıp giderse hiç şaşırma!

De ki "insanın hayatında kaç kere böyle bir fırsat çıkar ki, böyle de bir anım olsun istedim, eğlenmeye geldim" canımı ye.

Madem seçmeleri de geçmişsin, hem de televizyonda, hem de orkestra eşliğinde şarkı söylemenin tadını çıkar, eğlen, şovunu da yap, bitsin gitsin. Yok sesin güzelmiş de, yok ısrar etmişler de. Sormazlar mı sonra sayı saymayı bilmiyorsun da hiç dayak da mı yemedin?

Bu arada o seçmelerden nasıl geçiliyor merak ediyorum. Rüşvet falan işe yarıyorsa bilmek isterim. Hatıra defterimde böyle bir anıya yer verebilmek için makul bir miktarı gözden çıkarabilirim.

Dağılabilirsiniz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder