9 Temmuz 2014 Çarşamba

Yaz yaz yaz

Türk insanının geninde mi vardır nedir bilmiyorum ama tatil denince benim aklıma deniz, kum, güneş yani yaz gelir. E doğal olarak da yaz diyince tatil. Bundan kelli, takvimler 1 Haziran'ı gösterip, resmi olarak yaz mevsimine girilmesiyle beraber ben de tatil hayalleri kurma sezonuna girerim.

Bu sene de havalar geç ısınmasına rağmen, hayal sezonum hiç sektirmeden 1 Haziran'da başladı. Kocccccaaaamaaaaaaaan yaz mevsiminde hepi topu 2 haftacık izin kullanabildiğim için sinekten yağ çıkarma hesabı tatil planlamaya çalışıyorum.

Hemen bir parantez açayım "bayramı var, uzun hafta  sonusu var birleştir" diyip ukelalık yapanlar: şaka yapmıyorum mayıs ayından başlayıp ekim sonuna kadar sadece ve sadece, pazar günleri hariç, 12 gün  - yazıyla ON İKİ gün - izin kullanabiliyorum. Kurum politikası. İster bayramın sonuna bağla, ister hafta sonunu uzat. Yaşasın kapitalizm. Parantezi kapattım.

Bu seneki tatilimizin bir haftasını teeeee ocak ayında planladık zaten, sıcak denizlere incez. Sıcak deniz gibisi var mı yaaa, şimdi gel de yıllar yılı bize tarih kitaplarında okutulan "Rusların sıcak denizlere inme politikaları"na hak verme. Ama sıcak denizler bizimdir, bizim kalacak.

Neyse efendim, bizim bir haftayı planladık. Kalan çok değerli bir hafta için de araştırmalara başladım. Tabii ki de internet sağ olsun. Hedef Yunan adaları.

Ben böyle Google vasıtasıyla aramalar yaparken karşıma bir site çıktı: http://www.sandaletliseyyah.com. Siteden alıntı: "42 yaşında bir doktorum. Evliyim, bir oğlum var.18 yaşıma girdiğim yıldan beri otostopla geziyorum. Bazen bisikletle gezdiğim de oluyor..."

Sitenin sahibi Bora Bilgin, gerçekten de çok yer gezmiş, gezdiği yerleri çok güzel anlatmış. Her seyahatiyle ilgili bütçesini paylaşmış, kitap ve müzik önerisinde bulunmuş.

İmrenerek okuyorum, okudukça hem hayran kalıyorum hem de "bizimki de hayat mı ulen" diye depresyona giriyorum.

Seyyah ruhlu olmak bu oluyor sanıyorum. İşte bende olmayan şey bu. Yarın akşam nerede ne yiyeceğimi planlamadan bu sabah kahvaltı yapamayan bir insan olarak "hadi düşeyim yollara, akşam beğendiğim otelde kalırım" demek ve ben, imkansız!

Eğer sonsuz zamanım ve sonsuz param olsa ben de gelişine bırakır, sabah yollara düşer akşam vardığım yerde günü bitirirdim. Ama yukarıda da içlendiğim üzere kısıtlı zaman ve bütçeyi düşünerek maksimum fayda sağlamak için optimizasyon yapmaya çalışıyorum. Mühendis falan da değilim halbuki.

Şaka bir yana sandaletliseyyah sitesini ziyaret edip, o seyahat yazılarını okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Depresyon konsunu da aşarsanız çok keyifle okuyup kendi tatil planlarınız için de faydalanacağınız bilgilere ulaşacaksınız. Garanti.

Teşekkürlerinizi buradan iletebilirsiniz.

2012 yazından, Santorini

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder