22 Temmuz 2014 Salı

Aile Çay Bahçesi

"Kötü olmak iyiymiş gibi davranan bir sahtekar olmaktan daha kötü değil. Yüzleş kendinle."

Uzun zamandır duyduğum bu kitabı okuyabildim sonunda. Aile Çay Bahçesi, yazar Yekta Kopan. Roman ama hem çok kısa, hem de kurgusu hikaye gibi. Bir çırpıda okunuyor.

Okunuyor ama inceliğine bakmayın, hikaye çok sert.



Önce ailesiyle; sonra da tüm çevresiyle ilişki kuramayan Müzeyyen'in hikayesi. Tamamen arızalı aile ilişkileri: abla - kardeş, baba - kız, anne - kız; hepsi birbirinden hastalıklı.

Müzeyyen, doğacağı haberini aldığı günden itibaren kız kardeşinden - Çiğdem -  nefret ediyor ve bundan sonraki tüm ilişkilerini bu nefret ekseninde kuruyor. Aslında hayata ve herkese karşı nefretinin sebebi babasının kendisinden ve annesinden - özellikle annesinden - esirgediği ilgi ve sevgi. Annesinin de etkisiyle, babasının bu tavırlarına katlanmaya devam etmek zorunda olmasının sebebi olarak gördüğü kardeşine olan nefreti annesini kaybetmesiyle en üst noktaya ulaşıyor.

Psikologlar, işe başlarken boşuna çocukluğa inmiyorlar.  

Bütün hayatı boyunca eksikliğini hissettiği her şeyin sorumluluğunu kardeşine yükleyen kahramanımız için bir taraftan üzülürken, bir taraftan da kızdım.

Aslında ortaya çıkıyor ki, babasının davranışlarının sebebi de kendi annesi. Demem odur ki, yine her şey kadınlarda bitiyor. Hakkaten kadın dediğin, adamı vezir de eder, rezil de.

Kadın demişken, erkek bir yazarın bu kadar kadın karakter ve depresif bir kadının ruh sıkıntılarını içeren bir roman yazması kolay olmasa gerek. Kimi diyaloglarda bu zorluk, kadın karakterlerin erkek ağzıyla konuşması şeklinde hissedilse bile ruh hallerinin yansıtılması açısından yazarımız oldukça başarılı olmuş.

Kitapta çok kısaca değinilmiş olsa da bu hikayenin tamamını bir de Çiğdem' in ağzından dinlemek isterdim.

Öykünün nasıl sonlanacağı okuyucuya bırakılmış. Finalle ilgili benim de bir fikrim var elbet. Çok şaşırtıcı değil mi? Kitabı okumak isteyenler bundan sonrasını okumasın.

Bana kalırsa Müzeyyen o uçurumdan aşağıya atlamamıştır ancak kardeşini aşağıya itmiştir. Çünkü geçmişiyle hesabını kapatmak isteyen Müzeyyen, kendisiyle hesaplaşmaktan korktuğu için tüm acılarının müsebbibi olarak gördüğü Çiğdem' den kurtularak geçmişinden de kurtulacağını sanıyor.

Ah Müzeyyen, ah Müzeyyen!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder