3 Ağustos 2016 Çarşamba

Asla Yalnız Yeme

Neyi bildiğin değil, kimi tanıdığın önemli...

Buna katılmayan varsa tek sebebi tecrübe eksikliğidir. Yoksa her canlı bir gün "çevre" nin önemini anlayacaktır.

Torpili kastetmiyorum - ama varlığını yadsıyacak değilim. Bir işi halletmek, bir problemi çözmek için doğru kişiye ulaşmanın önemini bilmeyen var mıdır?

Sosyal medyayı boşuna sevmiyoruz herhalde. Eğlencesi bir yana ulaşılabilirliğe katkısı Graham Bell'i geçti. Her nimetin musibeti var elbette, aynı ölçüde kolay ulaşılabilir olmak kimi zaman can sıkıcı olabiliyor ama bu ayrı bir yazının konusu olsun, biz kendi konumuza dönelim: Asla Yalnız Yeme yazar Keith Ferrazzi.


Amerika'da best seller olmuş kitap, size iş hayatınızda "başarıyla başarısızlığın arasındaki ince çizgi" yi geçirmeyi vaat ediyor. Peki nasıl olacak bu? Elbette ilişkilerinizle.

Keith Ferrazzi, özetle hedeflerinizi belirleyin, ve bu hedeflerinize ulaşmak için size yardımı olacak kişileri tespit edip tanışın diyor. Ama elbette tanışmakla iş bitmiyor, ilişkiyi de devam ettirmeniz gerekiyor. İşte kitapta tüm bunları yapmak için kendi uyguladığı metotları anlatmış.

Anladığım şu, ilişki yönetimini bir iş olarak ele alıp önemli miktarda zaman ve bütçe ayırmak gerekiyor.

Yazarın önerilerinin işe yarar olup olmadığını tartışacak değilim, belli ki yaramış ki önemli şirketlerde üst düzey yöneticilik yapıp kendi şirketini kurmuş, üstüne üstlük çok satan bir kitap yazmış. Ancak önerilerinin uygulanabilirliği konusunda dikkat çekmek istediğim iki nokta var.

Birincisi kültür farkını unutmamak lazım. Keith Ferrazzi'nin yöntemlerinden biri ilişkisini geliştirmek istediği kişileri evinde yemeğe davet etmek. Ama çok da abartmanıza gerek yok, bir kase çorba, salata ve bir dilim ekmek ikram edebilirsiniz diyor. Şimdi bizim burada, evine böyle önemli insanları davet edip sonra da yemek niyetine eline bir kase çorba tutuşturduğumu düşünüyorum da, bırak yeni ilişki kurmayı mevcutlar bile bozulur valla.

İkincisi benim kitabı okurken edindiğim izlenim şu ki Keith Ferrazzi her ne kadar iş hayatında ilişkileri ile başarılı olmuş olsa da özel hayattaki ilişkilerinden sınıfta kalmış. Karısı terk etmiş falan filan. Düşünüce çok da şaşırtıcı değil aslında. Her dakikasını ve her tanıştığı insanı ilişki yönetimi açısından fırsata çevirmeye çalışan, sosyal kelebek gibi o etkinlikten bu etkinliğe koşturan ve eve her fırsatta tanımadığım bir dolu insanı dolduran biriyle hayat geçmez. Biraz mahremiyet, özel hayata saygı lütfen!

Bütün bunlar bir yana, hayatın her alanında olduğu gibi işte de iyi ilişkilerin önemi yadsınamaz. Kitaptaki önerlilere kendinizi fazla kaptırmadan göz atmak fena olmaz bence.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder