5 Temmuz 2015 Pazar

Vay bana vaylar bana

Öğrenmenin yaşı yok, her gün yeni bir şey öğreniyoruz, bir şey öğrenmek için hiç bir zaman geç kalmış sayılmayız.

Mesela ben ozalitin bir maden cinsi değil de kopyalamakla ilgili bir şey olduğunu 2000'li yılların başında öğrenmiştim. Benim meşhur hamarat sarışın o seneler Beşiktaş'ta bir ozalitçiye yakın bir eve taşınmıştı da, ben de şehrin göbeğinde maden satışı yapılmasından işkillenince gerçeği öğrenmiştim.

Halbuki fonetik olarak baktığımızda ozalit linyite ne kadar da yakındı.

Ozalitin gerçekte ne olduğunu 20 yaşımdan sonra öğrenmiş olabilirim, problem diil. Peki insan ince kemikli olduğunu 30 yaşından sonra öğrenir mi? 

Bu hafta bir diş muayenesine gitmem gerekti, cerrahi bir prosedür olacak ama doktorum demez mi "sizin kemikleriniz çok ince yapılı, önce tomografi çekmemiz lazım, belki kemiklerinizin inceliği yüzünden başka bir tedavi uygulamamız gerekebilir"

Şaştım kaldım, ben ince kemikli miydim yani?

"Belki yüzümün kemikleri incedir ama diğer kemiklerim kalındır" diye kamuoyu araştırmasına başladım. Benim için kamuoyu = hamarat-sarışın ile o-kadar-da-hamarat-olmayan-kumral. Hemen ilk konsey toplantımızda birinci gündem maddesi olarak sordum: "yav benim kemiklerim inceymiş, siz fark etmiş miydiniz?"

Tabii ki de ince kemikliymişim, ellerimden, ayaklarımdan, bileklerimden belliymiş, nasıl kalın kemikli olabilirmişim ki, asıl kalın kemikli olan onlarmış.

Resmen yıkıldım.

Ben senelerdir kendimi "tartıda ağır çekiyorum ama benim kemiklerim kalın" diye avutuyordum. Ne avutması, resmen kandırıyormuşum. Kas ve su dediğin ne ki zaten, kemikleri de elediğimize göre kala kala yağ mı kalıyor yani şimdi?

Peh!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder