28 Eylül 2014 Pazar

Biber salçası

Son zamanlarda okuduğum felaketlerle dolu geleceği tasvir eden kitaplardan mı, yoksa Revolution dizisinden mi, yoksa kuraklık, sel, fırtına gibi iklim olaylarından mı, yoksa kitaba diziye mahal bırakmayan engin hayal gücümden mi bilinmez; dünyanın sonu çok uzak değil gibime geliyor.

Bu gidiş, gidiş değil.

Sistem çökecek, kaos başlayacak ve biz insanlar Maslow piramidinin en altına ineceğiz. Karnımızı doyurmak ve güvenliğimizi sağlamak ilk önceliğimiz olacak. Ancak para pul fayda etmeyecek, zira satın alacak yiyecek bulamayacağız.

İşte o günler için kendi çapımda hazırlık yapıyorum. Şurada bahsettiğim savunma sanatları derslerinde bir tık yol alamasam da bari catering olayında tecrübe kazanayım. Eğer beyim de savunma kısmını hallederse yaşanacak kaos ortamında sırtımız yere gelmez evelallah.

Böyle kıyamet kopacak tadında giriş yapsam da aslında alt tarafı ilk defa salça yaptım, onu anlatacağım. Henüz dünya üzerinde bu kadar ulvi amaçlarla üretilen başka bir salça olduğunu sanmıyorum.

Geyik bir tarafa bu aralar pek bir domestik oldum üstünüze afiyet, geçen hafta turşu olayına girip gaza gelip bu hafta da salçaya niyetlendim. Elbette internette araştırmalarımı yapıp üstüne de yorumumu kattım.

İlk deneme olacağı için az bir miktarla girişeyim dedim. Yaptığım araştırmalara göre 10 kg etli biberden 1-2 kg salça çıkarmış. Ben de yaklaşık 4 kg biberle giriştim. Temel prensip temizle, tuzla, pişir. Şimdi detaylar:

Önce bu biberlerin her birini tek tek ortadan ikiye bölüp çekirdeklerini temizleyip aşağıdaki resimde görüldüğü üzere iki tepsi halinde közlenmek üzere fırına attım.

Sonra fırından çıkan biberlerin kabuklarını teeeeek tek elcağızlarımla soyup robottan geçirerek bir biber püresi elde ettim.


Burada hemen bir bilgi vereyim. Araştırmalarımda bazı hanımların biberlerin çekirdeklerini çıkardıktan sonra çiğden robottan geçirip pişirme kısmına geçtiği öğrendim. Ama ben, hem robotumun biberleri çiğken istediğim ufaklıkta doğrayamayacağını düşündüğümden (pek güçlü bir robot değil), hem de közlenirse lezzetinin daha iyi olacağına karar verdiğimden araya fırın aşamasını koydum.

Buraya kadarki işlemler 4 kg biber için yaklaşık 2 saat sürdü. Daha sonra püreyi yayvan bir kaba alıp tuzunu da ekleyip pişirme aşamasına başladım. Pişirme kabı konusunda herhangi bir öneriye rastlamadım. Tencerede de olurdu herhalde ama ben buharlaşmanın daha hızlı olacağını düşünerek tava tercih ettim.

 

1,5 yemek kaşığı tuz koydum ama biraz fazla gelmiş, 1 kaşık da yetebilirmiş. Tuz olarak kesinlikle kaya tuzu kullanılması öneriliyor, zira deniz tuzundaki iyot salçayı sulandırırmış.

Yalnız en zor kısmı bu, marketlerde kaya tuzu yok. Yani ben bizim buradakilerde bulamadım. Ama aktarda var. Yani kaya tuzu arasanız marketlerde vakit kaybetmeyin direkman aktara gidin. Büyük hipermarketleri bilemem tabi, onlarda yok yok.

Bir başka önemli konu da pişme sırasında karıştırırken sadece tahta kaşık kullanılması. Metal kaşık da salçayı sulandırıyormuş. Artık nasıl oluyor bilmiyorum, ben deneyenlerin yalancısıyım.

Daha önceden reçel yapımı ile ilgili "karıştırırken kullandığınız kaşık daha önceden hiç kullanılmamış olmalı" diye bir tüyo okumuştum. E benim ellerimle emek emek yaptığım salça reçelden daha mı değersiz ki? Riske atmamak için gittim yeni tahta kaşık aldım, onunla karıştırdım.

Tam 3 saat pişirdim salçayı. Bu süre boyunca da ocağa bırakıp hadi film seyredeyim yapmak yok, zira sürekli karıştırmak gerekiyor. Çorba karıştırır gibi mütemadiyen karıştırma yok ama 3-5 dakikada bir karıştırmak gerekiyor. Sonlara doğru ise karıştırma işi daha bir önem kazanıyor zira suyunu çektikçe özel ilgi istiyor salçacık.

Pişme bittikten sonra da kavanoza aldım. Kavanozumu da bir tencerenin içinde bir kaç dakika kaynatıp yeni aldığım ve yine kaynattığım bir kapak kullandım. Bu kaynatma kısmı konserve yapımlarında kritik. Kavanozun içindeki olası bakterilerin herhangi bir bozulmaya yol açmaması için gerekiyor. Ben de bu kadar emeğimi 3-5 çapulcu bakteriye kurban etmemek için kavanozu da kapağını da fokur fokur kaynattım. Salçanın üstüne hava almasını önlemek için zeytinyağımı da döküp ağzını kapattım.

İşte 4 kg biber, bir yeni tahta kaşık, bir yeni kavanoz kapağı, zor bulunan kaya tuzu ve 5 saatlik iş gücünün sonucu aşağıda: yaklaşık yarım kilo salça.


Sanırım bu kavanoza bir süre el süremem, evin en güzel yerinde sergilerim.

2 yorum:

  1. Yalniz gel beni ye diyor ellerine saglik�� bir de begenirsek siparis verebiliyor muyuz merak ediyorum? inzaya gerek yok sanirim

    YanıtlaSil
  2. Siparis her zaman verebilirsiniz tabi. Yalnız teslimat süresi konusunda herhangi bir garanti veremiyoruz maalesef.

    YanıtlaSil